Merhaba Arkadaşlar,
Zor zamanlardan geçiyoruz. Burası dünya işte böyle bir yer. İnsanların nasıl işler yapacakları, olaylara karşı ne gibi tavır takınacakları konusunda sınandıkları, sınava tabi tutuldukları bir yer dünya. Bu sınav süreci de bitecek ve Allah’ın Elçisinin bildirdiği gibi iyi insan olanlar, iyi işler yaparak yaşayanlar mükâfatlara nail olacaklar; kötülük yapanlar da bunun karşılığını görecekler. Allah (celle celalühü), mahşer mahkemesinde kimsenin haksızlığa uğratılmayacağını, herkesin hak ettiği neyse ona kavuşacağını bildiriyor.
Madem ki ahirette ne halde olacağımız bu dünya hayatındaki halimize göre şekillenecek, öyleyse ebedi kalacağımız ahirette nelerle karşılaşmak istiyorsak bu hayatta da ona göre yaşamalıyız. Bir söz vardır: “Ne ekersen onu biçersin” diye; başka bir sözde de “Arpa ekip buğday bekleme” denilir. Bu atasözleri, insanın yaptıklarının önemine dikkat çeker. Kötü işler yaparak, iyi sonuç elde edilmez, öyle değil mi?
Sınava çalışmayan, sınav kağıdına yanlış cevaplar yazan birisi nasıl başarılı sonuç alabilir ki!..
Evet dünya bu; sınavda öğrencilere karışılmadığı, istediklerini yazmalarına izin verildiği gibi, dünya sınavında da herkesin istediğini yapmasına bir yere kadar müsaade ediliyor. Bu yüzden de bazıları bu durumu her istediğini yapabileceği, hatta insanlara zulmedebileceği şekline yanlış anlıyor. Ama her şey kaydediliyor ve yapılanların bir hesabı olacak. İyi insanların çok sevineceği, kötülerin de tam cezalarını bulacağı bir ahirete doğru gidiyoruz.
Burada şimdi İsrail’in saldırıları ve Batı’nın ses çıkarmaması ile zulme uğrayanlar, öldürülenler şehid olup ebedi hayatta cenneti kazanıyorlar; ama zalimleri de acı bir hesap bekliyor.
Bizlere düşen de elimizden geldiği şekilde Müslüman kardeşlerimize yardım etmek. Bir şey yapamıyorsak onlar için dua etmek... Ve en önemlisi de yarın bir Batılı’nın insan haklarından, adaletten bahsettiğinde onların samimi olmadığını, kendilerinden başkalarına fırsat bulduklarında her kötülüğü yaptıklarını unutmamak ve ona göre davranmak...
…
Allah’a emanet olun arkadaşlar.
— Aslınur Bahar