Ola ki “anahtar” kelimesini andınız diyelim ardından bi alana bi bedava der gibi “kapı” sözcüğü de size anında hediye edilebilir. Neden anahtarı anınca ister istemez kapı gelir akıllara hiç düşündünüz mü?
Yunanca kökenli olan bu kelimeyi, İranlılar öz Türkçe karşılığı olan “açar” olarak kullandıkları için mi, hep açabilme özelliğiyle öne çıkmıştır sizce? Anahtar eşittir kapı, kapı eşittir anahtar diye bir kalıp niye zihnimize yer etmiş? Hatta buna bir de kilidi eklemek gerek. Kilit, kapı, anahtar; üçü de birbirlerini adeta mıknatıs gibi çekiyorlar.
Peki anahtarlar her zaman kapılarla birlikte anılmaya mecbur mudur?
Bir anahtar kapı olmadan bir hiç mi yani? Ya da anahtar, kilit dilini döndürmeye yarayan genellikle de metalden olan bir eşyadan fazlası olamaz mı? Anahtara sadece bir kapıyı açan ya da kapayan nesne mi dersiniz?
Anahtarın kapılar için işe yaradığını ve bu görevini hafife aldığımı sanmayın. Aslında anahtarın tek başına açma gibi görevi olsa dahi hafife alınamaz. Niye biliyor musunuz hemen söyleyeyim.
Bir kere olsun kapıda kaldıysanız kaybettiğinizi sandığınız ya da hiç beklemediğiniz bir anda çok bölmeli çantanızın bir gözünden ya da montunuzun cebinden çıkıveren bir anahtarı bulmanın yaşattığı paha biçilmez rahatlığı iyi bilirsiniz.
Peki ya hayvanat bahçesinin timsahlara ayrılmış bir bölümünde üç deste anahtarın içinden kapının kilidini açacak olan anahtarı bulup son anda açmayı başaran bir hayvan bakıcısının yaşadığı huzur az şey midir? Düşünsenize adamcağızın kalbi yerinden çıktı çıkacakken tam o anda anahtarın kilidin yuvasına oturuşu ve çevirirken çıkardığı ses hangi rahatlatıcı müzikte vardır?
…
Bu heyecanı bir de içinde anahtar geçen masallarda yaşarız. Mesela Hansel ve Gratel masalında Gratel’in cadının anahtarları sakladığı yeri bildiğini öğrendiğimizde ya da Keloğlan’ın devlerin mağarasından çıkmaya çalışırken üç başlı ejderhanın boynuna asılı anahtarları almayı başardığını okuduğumuzda hissederiz…
…
Yine de bir anahtar sadece kapılardan ibaret değildir.
Sandık anahtarı, kasa anahtarı, kontak anahtarı, elektrik devreleri akımı kesme için kullanılan şalter diye bildiğimiz anahtarlar, tamir çantalarının vazgeçilmezi el aleti olan anahtarlar, müzikte notaların nasıl okunacağını göstermeye yarayan sol anahtarı, dilde şifreyi çözen kelime için kullandığımız anahtar kelimesinin birçok yerde kullanıldığını düşünecek olursak hiç de az değildir.
…
Hayatımızda birçok alanda, hatta başımızın üstünde yeri vardır anahtarın. Ama yetişkinler yine yapmış yapacağını ve hep büyük kapılar açan anahtarların peşine düşmüş. Bazen de paranın bütün kapıları açacak olan anahtar olduğunu düşünmüş.
Halbuki insan istese pekala kendisi de anahtar olabilir. Anahtar nasıl mı olunur?
Şöyle hemencik söyleyeyim: Belki birine sözüyle şifa olur, belki tebessümüyle kaskatı olmuş bir kalbi güldürür. Belki oyuncağını başka bir arkadaşla paylaşıp sımsıkı kapadığı kapısını aralamasına vesile olur…
Ah keşke insan dikkat etse, kendisinin de pekala bir anahtar olabileceğini görebilir.
Sesini Yükselt!
Peki, ya sen bir anahtar olsaydın hangisi olmayı tercih ederdin? Neleri kilitlemeyi, neleri açmayı isterdin?
Yorum yapabilmek için giriş yapınız