Tatil Bitti / Kelimelerin Dünyasına Yolculuk

Kültür Edebiyat Genel Kültür

Tatil bitip okullar açılınca artık “çalışmak” zamanı geldi çattı diye aramızda oflayıp puflayanlar mı var? Sorun çalışmakta değil de tatil anlayışımızda olmasın sakın? Bunu öğrenmenin iyi bir yolu var. Hadi gelin, tatil ne demekmiş birlikte düşünelim.

Bazen kelimeleri anlamlarıyla değil de bize öğretildiği gibi kullanırız arkadaşlar. Tıpkı “tatil” kelimesinde olduğu gibi. Öncelikle kelimenin kökü Arapça “hareketsiz veya başıboş” anlamındaki “âtıl”dan geliyor. Âtıl ise atalet, tembellik sözcüklerini akla getiriyor. Hepsinde, “işi durdurma, paydos etme, hareketsiz veya başıboş olma, başıboş bırakma, ihmal etme, salma” anlamları var.

Tatilden anladığımız bu olunca, yani tatili böyle öğrenince elbette ki tatilin bitmesine üzülür, çalışmaya ‘çok zor’ gözüyle bakarız. Hâliyle çok basit mantıkla okula başlamayı “çalışmak”, tatili de “çalışmamak” diye düşünürüz.

Sırf böyle düşünüldüğü için öğrenciler okula, yetişkinler işe başlamayı bir zorluk olarak görürler. Akıllara yanlış yerleşen tatil kelimesinin bedelini bir anlamda böyle ödemiş oluruz. 

Acaba tatil gerçekten de bu mu?

Haydi hem yazın rehavetinden kurtulalım hem de kelimenin tam manasını öğrenelim. Var mısınız?

Tatil, nedense hep uzaklarda bir yerde olan ve gidilmesi gereken bir şehirle bilinir. Türlü masraflarla, ciddi hazırlıklarla ve elbette ki her şey gibi eninde sonunda bitmesiyle meşhurdur. Kulağa garip gelebilir ama inanır mısınız bazen tatil, eğlenmekten çok yorgunluk sebebiniz bile olabilir.

Tatil, bizim toplumumuzda çoğunlukla yaz mevsimiyle anılır. Hâlbuki tatili sadece yaz mevsimiyle sınırlandırmak da haksızlık olur. Çünkü kış mevsiminde genel olarak şubat ayına denk gelen, sizin de çok iyi bildiğiniz sömestr tatili de vardır. Sömestr kelimesinin tatil ile ilgili bir kelime olduğunu düşünseniz bile tam olarak ne anlama geldiği hakkında bilginiz olmayabilir. Onu da hemencecik söyleyeyim, Fransızca kökenli sömestr sözcüğü, “semestre” yani “altı ayda bir ara” anlamına geldiği için yarı yıl tatili olarak da bilinmektedir.

Tatil yapmak esasında ara vermek, dinlenmek, zihnini ve bedenini din(len)dirip iyileştirmektir; boşuna “Düşünmek için durmak gerek” denilmemiştir. 

Dinlenmeyi de evde bozulan bir cihazın tamiri gibi düşünebiliriz. Çünkü tatil, “kişinin kendini onarmak adına kullandığı zaman dilimi”dir.

İnsan; öğrenmeye, araştırmaya, üretmeye daha iyi bir şekilde devam etmek için bir süre dinlenmeye ihtiyaç duyar. Hani en basitinden mutfak robotlarını bile çok çalıştırınca ısınır da bir müddet bekletir öyle çalıştırırız ya işte tam da öyle.

Şimdi, “tatil”in özünü kavrayanlar, tatilin hakkını vermiş, dinlenip yepyeni şeyler üretmiş, gayet enerjik bir şekilde okula başlamışlardır. Onlara bir sözüm yok. Meselenin özünü yeni kavrayanlara gelince… Sadece bir hatırlatma; okula başlamak eğer gözünüze zor gelirse bilesiniz ki bu, tatilin anlamını tam bilmemekten kaynaklanır. Unutmayalım ki işleyen demir ışıldar. Tatil, asla tembellik zamanı değildir. Yeryüzünde yapmamız gereken bunca vazife varken, kainat isimli o mükemmel kitap, okunmak için önümüzde dururken “tatil” denilen bu zamanı iyi kullanalım ki çalışmalarımızın meyvesini toplayabilelim.

Öyleyse gelin hep beraber, yepyeni bir eğitim yılına “tatil”in hakkını vermiş olarak pırıl pırıl bir dimağ, ufku açık bir akıl ve dinlenmiş bir bedenle girelim.

Ha bu arada, ne dersiniz?

Kelimelerin gerçek anlamlarını bilmek, hayatımızı değiştirebilecek bir güçte değil mi sizce de?..

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!