Var mısınız soru cevap oyunu oynamaya? Açık açık konuşalım diye soruyorum:
- Oyun deyince kaçınızın aklına sokak oyunları geliyor arkadaşlar? Kaç kişi ip atlayıp top oynuyor? Sek sek, yakalama, saklambaç oynamak için kimler can atıyor deyin bakıyım bana?
Varsa yoksa ya ekrandan oynanan ya da kutuların içine sığdırılan oyunlar değil mi? Siz de haklısınız, bu durumun altında yatan sebepler çok onu da biliyorum ve tamamen yükü sizi omuzlarınıza bırakamam. Zaten bunu konuşmayacağım. Bu sefer size bir kelimeyi anlatmaktan çok size bir sır vermeye geldim.
Sizden hem derslerinize çalışmanız hem de çocuk olmanız isteniyor değil mi? Hem dikkatinizi belli bir noktada toplayabilmeniz hem de zamanınızı kontrol edebilmeniz isteniyor haksız mıyım? Hem oyun oynayıp hem de sıkılmadan hepsini daha kolay bir şekilde yapabilmenizin bir çözümü var aslında. Hatta işi bir bilmeceye bağlayalım kesin şıp diye söylersiniz ne olduğunu:
Bedeni eğitmek için oynar eller ayaklar
Ya beyni çalıştırmak için ne yapmalı çocuklar?
Rengarenk değil taşları siyah beyaz o kadar
Ha bir de tahtası, kalesi, fili, atı, şahı var.
Satranç. Tabii ya satranç. İlk çıktığında adı “çaturanga” imiş zamanla “satranç” haline gelmiş.
Bakmayın siz bilmeceyle gizem katmaya çalıştığıma satranç bir gizem oyunu değil, çoğu satranç ustasının dediği gibi bir akıl oyunudur.
Eşit büyüklükte 64 kareden oluşur. Tahtasının üstünde karelere ayrılmış bir bölümde özel taşlarla oynanır. Bilgisayar oyunlarının yenilmez oyuncularıyla karşılaştırınca satrancın oyuncuları yok mu sanıyorsunuz, olmaz olur mu hiç! Beş değişik türde güçlü taşları vardır: Vezir, Şah, Kale, Fil ve At.
İsimleri de söylenmesi de zor değil. Şöyle kitapları bir karıştırıp mazisine bakarsanız bu oyunun taaa 6. yüzyılda Hindistan ve İran’dan, oradan da Arap topraklarına geçtiğini görürsünüz. Kökeni ne olursa olsun satrancın Müslümanlar yoluyla İspanyollara, Bizanslılardan da İtalyanlara geçerek bütün Avrupa’ya yayıldığını ve böylece tüm dünyaya tanıtılmış olduğunu anlayabilirsiniz.
Zaman zaman küçümsenmiş olsa da ulema ve devlet adamları arasında hep sevilirmiş. Kanuni zamanından kalma bir satranç kitabımız bile varmış. Devletin ileri gelenleri yani bilge, arif kişilerce oynandığı için MARUF OYUNU diye de anılırmış.
- Düşünme ve yorumlama konusunda zayıf mısınız, kuvvetlendirir.
- Konuya odaklanabilmekte sıkıntı mı yaşıyorsunuz, bu oyun size beyin jimnastiği yaptırır.
- Günümüzün hızla ve telaşla anılan oyunlarının aksine satranç dinlendirir arkadaşlar.
- Kurallara uymayı ve belki de en kıymetlisi dostça oynamayı ve kazananı kutlamayı bize öğreten ve bizi eğiten bir oyundur satranç.
Her açıdan kazanç oyunu olmasının yanında iyi bir hafıza için birebirdir benden söylemesi.
Oyun bittikten sonra da rütbece en yüksek olan şah ve en basit taş diye bilinen piyon aynı kutuya konur. Hepsinin eninde sonunda eşit olduğu bir yer vardır.
Diyeceğim bana kulak verin ve bu yaz, hazır okullara bir süre ara vermişken bu oyunu bir oynayıp tanıyın derim arkadaşlar. Hepinize şimdiden dolu dolu bir yaz tatili geçirmeniz dileğiyle.
Sesini Yükselt!
Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.
Yorum yapabilmek için giriş yapınız