Piknik / Kelimelerin Dünyasına Yolculuk

Misafirliğe giderken çanta ya eldedir ya da sırta yüklenir.

Çok çok hediye olsun diye yanına bir de poşet eklenir.

Seyahate çıkarken işin rengi değişir, ona bavul gereklidir.

Peki ya piknik dersem kim en çok neyi taşımaya heveslidir?

Haksız mıyım arkadaşlar bir ziyarete gidecek olsak minik bi çanta neyimize yetmez? Bir yere yolculuğa diye çıksak yol hali bu belli mi olur evinden uzakta günler, geceler geçirecek olana neler lazım olmaz? Bundan sebep hep az ama öz olan eşyaları almaya çalışırız. 

Ama mesele piknik olunca işte orada işler değişir. Esasında yanımızda taşıyacağımız eşyalar bu ikisinin arasında bir yerde durur gibi gelir önce ama öyle olmaz. Pikniğe gideceğimiz yer iki adım mesafede de olsa insanın evi taşıyası gelir. Sırf sayılı saatlerin keyfine bir iki küçük şeyin eksikliği sebebiyle gölge düşmesin diye insan sepete ne koyacağını şaşırır. 

Hele de bizim gibi açık havada sevdiklerimizle vakit geçirmeyi seven bir toplum için asla bir piknik sepeti de yeterli olmaz. Şimdi sıkı durun size belki de ilk defa duyacağınız bir şey söyleyeceğim. Piknik deyince bizim aklımıza açık havada mangal, dere kenarına bırakılmış kütür kütür karpuz, közde küçüklere mısır, onun ardından büyüklere kahve pişirmek gibi çoğunlukla yeme içmeyle alakalı şeyler gelse de aslında piknik Fransızca’da “kırda yenen hafif yemek” manasına gelir. Piknik, gagalamak, yemekten bir tutam almak anlamından türetilmiş bir kelimedir. Sanki biz bu kelimenin manasını bir rafa kaldırıp yeni baştan yazmışız gibi. 

Açık havada vakit geçirme isteği insanlık tarihi kadar eskilere dayanır aslında. Günümüzde piknik diye anılsa da eskiden bu açık hava eğlenceleri için mesire, kır gezmeleri, sandal sefaları, mehtap seyirleri, teferrüç gibi isimler almış. Sizin anlayacağınız eğlence yaşamında açık havada olmak hep önemli yer tutmuş. Bugünlerde de piknik, hafta sonu eğlencesi olarak hayatımıza girmiş.

…

Piknik hazırlığı ciddi bir iştir. Önce sepetimizi kış boyunca misafir olduğu dolaptan çıkarıp piknik masasının demirbaşları olan tabak, kaşık, çatal ve masa örtüsünü koymakla başlarız. Bu kadarcık mı? Elbette ki hayır! Upuzun bir liste yapılabilir ve bu hiç yadırganmaz. Evde unutulan en gereksiz şey bile o an ihtiyaç listesine dahil edilmek istenebilir. Her piknik dönüşü “Bir daha bu kadar eşyayı taşımam! Dersimi aldım.” diyenler olursa da bu hal bir şekilde unutulur ve bir sonraki pikniğe yine bütün evi toplayıp götürme isteği oluşur.

Anne babalarla gidilen sınırlı alanlardan ibaret olan parkları ve AVM’leri, piknik yapılan açık hava alanlarıyla yarıştırmıyorum bile çünkü açık ara farkla piknikler hep kazanır. Geceyi gündüzü unutturan penceresiz AVM’lerde gezmenin adı çıkmış. Piknik yapmak gibisi var mı ya hu? Piknik ailelerin hem dinlenip hem yoruldukları ama bu yorgunluğa değer diyebildikleri kısıtlı zaman dilimleridir. Belki de bu yüzden ailecek pikniklerde geçirilen zamanlar çok kıymetlidir. 

Piknik alanına gider gitmez uygun ağaç varsa hemen bir salıncak ya da hamak kurma isteği uyanır insanın içinde. İpin keskinliğini önlemek için de kilim, minder gibi evden getirilen ne varsa hepsi emre amadedir. Yanımıza alınacaklar listesinin en başında top olmazsa piknik eksik kalır. Niye mi? Topla oynanan oyunların ardı arkası kesilmez de ondan.

…

Piknik denince çocukluğumdan bazı kareler geliyor gözümün önüne. Mesela evdeki rahatını devam ettirme çabasından olsa gerek çizgili pijamalarıyla orada dahi haber dinleme aşkları sebebiyle pilli radyolarıyla boy gösteren babalar, akarsuyun içinde soğuması için bekletilmeye bırakılmış karpuzlar, evde döne döne de yapılsa asla aynısı olmayan mangalda pişen etin insanın iştahını kabartan o tarifsiz kokusu, semaver çayı eşliğinde yenen çekirdekler, türlü kuruyemişler ve herkesin önünde minik bir tepe görüntüsü oluşturan çekirdek kabukları ve daha nicesi piknik hatıralarının vazgeçilmezi.

…

Peki ya sizin tadı damağınızda kalan piknik hangisi? Eğer bu yazının sonunda böyle güzel bir ayda içinizde pikniğe gitme isteği uyandıysa hadi, ev ahalisini harekete geçirmenin tam sırası.

Haydi!.. Barkodu okut, sayfana bağlan, piknik hatıralarını yaz ve paylaş!..