Kehkeşan / Kelimelerin Dünyasına Yolculuk

İslamiyet Kültür Edebiyat Çevremiz Felsefe Bilim Genel Kültür

Gezegenleri sorsam eminim herkes ezbere üç beş tane sayar. Dünya desem o bebek işi zaten, çok tanıdık gelir. Samanyolu deyince bile illaki duymuş olanlar vardır. Peki ya “Kehkeşan” desem kimler parmak kaldırır?

Çocukken “gezegen” denince gezmeyi çok seven, kapı kapı gezmeleriyle bilinen “gezegen Fadime” gelirdi aklıma.

Dünya, zaten yaşadığımız gezegen, onu havada karada bilirdim ama Kehkeşan’ın ne olduğunu ben de o yaşlarda söyleyemezdim. Hele içinde Dünya’nın da yer aldığı ışıl ışıl bir galaksi olduğunu, komşusuna Andromeda dendiğini, kimilerinin ona “gökyüzünün çilleri” dediğini ben de pek bilemezdim.

Haklısınız. Öyleyse kelimelerin dünyasına doğru yepyeni bir yolculuk yapmaya hazır mısınız?

Samanyolu’nun diğer adıdır Kehkeşan. Bir galaksi, bir ışık şöleni, yıldızlar geçidi...

Kehkeşan, görünüşü itibariyle kuzeydoğu güneybatı istikametindedir, yani doğudan batıya doğru seyreder. Yunan kaynaklarında “süt yolu” adını almış. Türkler, kuşların göç yollarında bulunduğu için ona “kuş yolu” demişler, yönü itibariyle de İslamiyet’e geçişten sonra “Hac yolu” da denmiş.
Samanyolu, İran kaynaklarına göre de “samançeken” (kah: saman; keşân: çeken) anlamına gelir.

Şehir ışıklarından uzakta, ışık kirliliğinin olmadığı bir yerde, mümkünse de çölde, Ay’ın olmadığı açık bir gecede, gökyüzünü yıldızlarla bir baştan öbür başa kuşatan parlak bir şerit olarak görülür. Bu şerit, Güneş’in de içinde bulunduğu birkaç yüz milyar yıldız içeren, “disk” şeklinde bir görünüme sahiptir, bu nedenle olsa gerek Farsça’da “keşan” kelimesi, yuvarlak çadır, kubbe anlamına da gelmektedir. 

İşte burada bizim basit hesaplamalarla yapabileceğimiz kadar kolay olmayan bazı matematiksel kavramlar giriyor devreye.

Hayalinizde daha iyi canlansın diye şöyle de düşünebilirsiniz. Her yıldız bir kum tanesi olursa, Kehkeşan’daki yıldızların toplamı tam on yedi damperli kamyon dolusu kum tanesi ediyor. Nasıl?

Şimdi bu galaksi gibi 300-400 milyar tane daha olduğunu düşünün... Düşünebilenleri tebrik edelim ve bir benzetme daha yapalım.

Örneğin, tıklım tıklım bir konser alanı ya da dünyanın en büyük stadyumunun içinde olduğunuzu düşünün. Bulunduğunuz yerden konserde kaç kişinin olduğunu söylemeniz oldukça zordur değil mi? Etrafınızı saran ve görüşünüzü engelleyen birçok şey vardır. İşte tam da bu yüzden biz de dünyadan bakınca bazı engellere takılıyoruz ve yıldızların hepsini göremiyoruz.

Samanyolu’nu, içinde olmamızdan dolayı, başka galaksiler gibi dünyamızdan tam olarak göremeyiz. Işık kirliliğinin olmadığı ya da az olduğu, şehir dışı alanlarda bulutsuz gecelerde gökyüzünde ufuk çizgisine neredeyse dik gibi duran beyaz, pamuk gibi bir çizgi görürüz. İşte bu Samanyolu galaksisidir, içinde 200-400 milyar arasında yıldız (daha açıklayıcı olması açısından şöyle diyeyim, 200-400 milyar adet güneş) bulunduğu tahmin edilen galaksimizin genişliği 100.000 ışık yılı, yüksekliği ise 1.000 ışık yılı olarak saptanmıştır. Kütlesine gelince, sıkı durun… Galaksimizin kütlesi tam tamına Güneş kütlesinin 1,5 trilyon katı.

Sayılara girmişken meraklıları için okunması daha kolay olsun diye şöyle devam edelim:

13,2 milyar nedir derseniz? Galaksimizin yaşı.

25.000: Güneşimizin Galaksi merkezinden ne kadar uzaklıkta olduğunu gösteren ışık yılı.

80.000: Samanyolu’nun çapı.

25: Samanyolu’nun sahip olduğu uydu gökada sayısıdır.

250 milyon: Güneş sistemimizin Samanyolu’nun merkezinin etrafını dolaştığı kozmik yıl. (Tıpkı Dünya’nın Güneş’in etrafını 365 günde dolanması gibi)

23: Şu ana kadar Güneş sisteminin Samanyolu içinde atmış olduğu tur sayısı.

Samanyolu’nu teleskopla ilk kez Galileo incelemiş ve Samanyolu’nun sayısız yıldızlardan oluştuğunu keşfetmiş.

Galaksimiz “dev galaksi” sınıfına rahatlıkla dâhil edilebilecek büyüklükte olduğundan, 10 dev teleskop kullanılarak haritası çıkarılan “yıldızlar kümesi “diye anıldığını bilenler kimler? Bu sayede Kehkeşan’ın düşünülenden yüzde 50 daha büyük olduğu tespit edilmiş.

Büyüklüğüne gelince onu da şöyle izah edeyim: Bir ucundan bir fener yaksanız fenerden çıkan ışığın Samanyolu’nun diğer ucuna gitmesi 100.000 ışık yılı sürüyor. Gerisini varın siz düşünün.

Galaksinin içindeki yıldızlar zamanla yaşlanıp sönüp ölmesine rağmen bu ölümlerden yeni yıldızlar doğmakta, bunların etrafındaki gezegenlerin 11 ila 40 milyar kadarının da Dünya’mıza benzediğine inanılmaktadır.

Bu sayıları duyunca siz de kendinizi bir karınca gibi hissetmediniz mi?

Uzayın engin genişliği onu keşfetmeyi zorlaştırıyor. Uzayın daha %1’ini bile keşfedemeyen insanoğlu bütün bu muhteşem düzene sadece uzaktan bakıyor; o kadar uzaktan bakıyor ki kendini bile göremiyor. Neden mi? Bu küçücük Dünya’da, insanın minicik bir bedeni var ama, kainatı kuşatacak duygular verilmiş. Daha önemlisi, Allah’ı bilecek, tanıyacak yeteneklerle donatılmış insan. İşte Allah’ın bu hediyeleri insanı kâinattan daha değerli yapıyor.

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!