Arkadaşım her birinize İstanbul’dan kucak dolusu sevgiler! Nasılsın, iyi misin? Dilerim günlerin çok güzel geçiyordur. Bugün yine görgülü kuş olma yolunda bir adım atacağız, hazır mısın? 

 

BİRİSİ BİZİMLE KONUŞURKEN ONA BAKMAK

Arkadaşım biliyor musun insan çok önemli bir varlık. Aslında önemsiz olan hiçbir şey yok ama insan sanki şu âlemin baş tacı gibi. Benim çok sevdiğim bir dize var: 

 

“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.” 

 

Yani diyor ki: “Kendine hoşça bir bak, sen âlemin özüsün / Yaratılmış olan varlıkların gözbebeği olan insansın.” 

Bu dizeleri Şeyh Galip söylemiş. Önemli ve büyük bir şairimiz o. 

Allah’ın insana verdiği kıymet ona bu güzel sözleri söyletmiş. 

Şimdi diyeceksin ki, iyi ama bunun görgü kurallarıyla ne ilgisi var? 

İlgisi şu arkadaşım; aslında görgü kuralları, kıymetli olan insana, kıymetine uygun davranmak anlamına gelir. İnsanın kıymetine hiç uymayacak davranışlardan biri onu yok saymaktır; yani sanki o yokmuş gibi davranmak. Bu insanı çok ama çok üzer. 

Hadi bunun nasıl bir şey olduğunu birlikte hayal edelim. Okulda bir arkadaş grubun var diyelim. Onlarla olmayı çok seviyorsun, yanlarındayken kendini mutlu hissediyorsun. Ama bu arkadaş grubundaki kimse sen oradaymışsın gibi davranmıyor; yüzüne bakmıyor, seni dinlemiyor, espri yapıyorsun kimse gülmüyor… Düşünsene, kabus gibi!..

Bir insanı yok saymanın en belirgin göstergelerinden biri o kişi konuşurken yüzüne bakmamak, başka şeylerle ilgilenmektir. Bunu asla yapmamalıyız arkadaşım; kimseyi yok saymamalıyız. Anlatılanları pürdikkat dinlemeli, anlatanın gözlerine bakmalıyız. İnsanın kıymetine uygun şekilde davranmalıyız.

***

 

HATA YAPTIĞIMIZDA ÖZÜR DİLEMEK

Arkadaşım yüzyıllar boyunca insanı tanımlayan sözler söylenmiş. Bilmiyorum sen duydun mu ama bunlardan en bilineni, “insan düşünen hayvandır” sözüdür. Ben de kendi hayat tecrübelerimden yola çıkarak diyorum ki: “İnsan mahcup olduğu kadar insandır.” Tabi bu işin şakası, böyle beylik laflar etmek benim haddime değil ama yıllar içerisinde yaptığı hatadan mahcubiyet duymayan, üzülmeyen, özür dilemeyen o kadar insanla karşılaştım ki, hata yaptığında mahcup olanları görünce bunun ne kadar önemli olduğunu anladım. 

Hepimiz muhakkak yanlış sözler söyleriz, yanlış davranışlarda bulunuruz; çünkü insanız. Asıl önemli olan insanın yaptığı hatadan mahcubiyet duyması ve özür dilemeyi bilmesidir. 

Özür dilemek insanı küçültmez, aksine büyütür, yüceltir. Özür dilemek hem bir görgü kuralı hem de ahlaki bir erdemdir. Sen de bir hata yaptığında sakın gururuna yenilip özür dilemezlik yapma. Unutma ki yaptığımız hataların pişmanlığını duymamak, telafi etmemek bizi eksiltir. Eksile eksile ne görgülü kuş olabiliriz ne de olgun bir insan.

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!