Rengârenk Yapraklı Ağaç / Masal

Düşünce Yorum Kültür Edebiyat Felsefe Genel Kültür

Bir varmış, bir yokmuş… 

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, küçük bir ormanın kenarında, rengârenk yapraklara sahip büyülü bir ağaç yaşarmış. 

Bu ağacın yaprakları, her biri birbirinden farklı renklerde ve desenlerdeymiş. Kırmızı, sarı, mavi, yeşil, mor ve daha pek çok renkte yaprakları olan bu ağaç, tüm ormana ışıltı ve neşe saçarmış.

Günlerden bir gün, ormanda yaşayan hayvanlar, ağacın altında toplanmışlar. Tavşan, sincap, kuşlar, kaplumbağalar ve daha birçok canlı, bu muhteşem ağacın altında bir araya gelmişler. Fakat bir süre sonra, bazı hayvanlar farklı yaprakların arasında kendi renklerini bulamadıklarını fark etmişler.

Küçük bir tavşan, sarı yapraklar arasında kendini yalnız hissettiğini söylemiş. Sincap, mavi yapraklar arasında fark edilmediğini düşünmüş. Diğerleri de benzer duyguları paylaşmış. Ağaç üzgün olduğunu hissetmiş; çünkü her bir yaprak bir diğerini anlamıyormuş.

Büyülü ağaç, bu durumu çözmek ve herkesi mutlu etmek için bir plan yapmış. Ağacın tüm yapraklarına, diğer yaprakların duygularını anlamak için özel bir yetenek vermiş. Artık her yaprak, yanındaki diğer yaprakların duygularını hissedebiliyormuş.

Bir süre sonra, ağacın altında tekrar bir araya gelen hayvanlar, bu sefer birbirlerini daha iyi anlıyor ve hissedebiliyormuş. Tavşan, sarı yaprakların bazılarının aslında kırmızı yapraklar gibi hissettiğini keşfetmiş. Sincap, mavi yaprakların da bazen kendisi gibi hissettiğini öğrenmiş. Herkes, birbirlerinin duygularını anlamaya başlamış.

Bu kez, hayvanlar ve yapraklar, birlikte çalışarak ağacın altını rengârenk desenlerle süslemişler. Herkes, kendi rengini ve desenini bulmuş ve aynı zamanda diğerlerinin farklılıklarını da kabul etmiş. Artık ormandaki her canlı, birbirini anlıyor ve saygı gösteriyormuş.

Büyülü ağaç bu sayede herkesin farklı olduğunu ama birbirlerini anlayarak, sevgi ve hoşgörüyle bir arada yaşayabileceklerini göstermiş. Artık ormandaki her canlı, farklılıklarıyla gurur duymuş ve birlikte yaşamanın ne kadar değerli olduğunu anlamış.

Ve o günden sonra, ormanın her bir köşesindeki canlılar, farklılıkları kutlamanın ve birbirlerine saygı duymanın ne kadar önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamışlar. Büyülü ağaç ise her zaman onların kalplerinde, anlayış ve sevgi ile yaşamaya devam etmiş.

Gökten üç elma düşmüş, biri bu masalı okuyanların başına, biri bu masalı yazanın başına, biri de bir insanı anlamak için kendini o kişinin yerine koyan herkesin başına…

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!