Bu Ağaçkakan Marangoz Mu?

Canlılar Âlemi Çevremiz Bilim Genel Kültür

Merhaba arkadaşlar! Geçenlerde bir belgesel izlerken ormanda bir ses yankılandı: Tırrrrk tırrrrk tırrrrrk... 

Önce makineli tüfekle mi tarıyorlar diye aklıma geldi ama ormanda niye böyle bir şey yapılsın değil mi! Derken gizem çözüldü; meğer o sesi bir ağaçkakan çıkarıyormuş. Yuvasını yapmak için kalın bir ağacın gövdesini gaga darbeleriyle delen bir ağaçkakan…

Bu şaşılacak bir olaydır. Gerçekten de o hızla ağacı gagalayan bir kuşun beyni çırpılmış yoğurda dönmesi lazımken, hiçbir zarar görmeden ağacı vura vura oyması gözümüzün önünde bir mucizedir.

Nasıl bir mucize mi? Şöyle:

Allah (celle celalühü), öncelikle başka kuşlardan farklı olarak o kuşa ağacı oyma duygusu veriyor. Yoksa kuş nereden düşünecek ağacı oyup yuva yapılabileceğini…

Daha sonra bu kuşun gagasını, bu oyma işine uygun sağlamlıkta ve formda yaratıyor.

Sonrasında ise en can alıcı noktada o kuşun kafatasını darbeleri emecek ve beyninin zarar görmesini engelleyecek şekilde yaratıyor.

Bunları o kuşun kuş beyniyle düşünmesi, karar vermesi ve uygulaması mümkün mü? Değil; çünkü aklı da şuuru da yok.

Demekki, o kuşu bu vücut özellikleriyle yaratıp onu sevkeden birisi var; o da Allah’tır.

 

AĞAÇLARI DELEN BİR KUŞ

Dediğimiz gibi, ağaçkakanlar ağaçlara gagalarıyla hızla vurarak oyarlar ve yuvalarını yaparlar. Bu kuşlar genellikle çam ağaçlarını tercih ederler. Ama öyle rastgele olmaz bu seçim. Yeni öğrendiğimiz bir konu bu. Ağaçkakanlar 100 yaşını geçmiş olan çam ağaçlarını tercih ediyorlarmış.

Peki neden böyle yapıyorlarmış?

Çünkü 100 yaşını geçmiş olan çam ağaçlarının gövdelerini saran sert ve kalın kabuklarında yaşlılıktan dolayı biraz yumuşama oluyormuş. Dolayısıyla o ağacı oymak ve yuva yapmak daha kolaylaşıyormuş. Bilim adamlarının yeni bulduğu bu bilgiyi, ağaçkakanlar yaratıldıklarından beri kullanıyorlar. Şimdi bu akıllıca uygulamayı o kuşlara, onların ne kadar akıllı, becerikli olduklarına verirsek, en azından bilim adamlarına ayıp olmaz mı?

Herkes biliyor ki, bu kuşların ne aklı var ne de bunları düşünecek şuuru… Öyleyse birisi bunları sevkediyor böyle akıllıca işler yaptırıyor. O da her yarattığı canlıyı sevkedip farklı işler yaptıran ve dünyada bu mükemmel ekosistemi kuran ve devam ettiren Allah’tır. 

 

AĞAÇKAKANLAR YILANLARDAN NASIL KORUNUYOR?

Ağaçkakanların, düşmanları arasında önemlisi yılanlardır. Ağaca tırmanıp ağaçkakanın yuvasına ulaşırsa ya yumurtalarını ya da yavrularını yerler. 

Ağaçkakanlara bu düşmanlarına karşı da çok ilginç bir savunma yöntemi yaptırılır. 

Bu savunmada ağaçkakan ağacın bir özelliğini kullanır. Ağaçkakan ağaçta yuvasının etrafına genişçe, derin bir yuvarlak çizer. Bunun bir amacı vardır, bu kuşlar bu amaç için böyle bir şeye sevk edilirler. 

O amaç ne biliyor musunuz? 

Çam ağacının kabuğunda çizilen bu biraz derin yuvarlaktan yapışkan reçine akması için. 

Peki akan bu reçine ne işe yarar? 

Yılanlar bu reçineden çok rahatsız olurlar ve yuvaya ulaşamazlar. Yani bu reçine çemberi ağaçkakan kovuğu için bir koruma çemberi olur. Böylece ağaçkakanların yuvaları, en büyük düşmanları olan yılanlardan korunmuş olur. 

Ne kadar harika değil mi? İşte Allah mahlukatına böyle yardım ediyor, onlara düşmanlarından korunacakları işler yaptırıyor.

 

AĞAÇKAKAN YEMEĞİ: KARINCA

Ağaçkakanlardaki bir diğer hayret uyandıran özellik de, dillerinin ağaçlardaki karınca deliklerine girebilecek kadar ince yaratılmasıdır. Ayrıca ince olduğu kadar diline yapışkan bir özellik de verilmiştir. Ağaç kabuğunda ince deliklerde dolaşan karıncaları toplayabilecek yapışkanlı bir dili vardır yani… 

Ayrıca ağaçkakanın diline farklı bir özellik daha verilmiştir. Karıncaların vücutlarındaki asit diline zarar veremez. Ağaçkakana rızık olarak karıncaları takdir eden Allah, hem ağaçkakanın dilini karıncalardan zarar görmeyecek bir yapıda yaratıyor hem de ağaçkakanın eliyle ağaçları zararlı karıncalardan temizlemiş oluyor. Ne güzel bir denge değil mi!..

Bu nazarla baktığımızda akılsız, şuursuz canlılara ne kadar akıllıca işler yaptırıldığını görüyoruz ve “Allah’ım sen her şeyi ne güzel ve tam olması gereken özelliklerle yaratıp, her şeyi ne güzel idare ediyorsun” diyoruz.

Zaten Allah’ın bize akıl verilmesinin hikmeti de bu işlerin tesadüfen değil, Allah’ın yaratması ve sevkiyle olduğunu anlamamız içindir.

Arkadaşlar, şunu hiç unutmayalım; dünyayı imanlı bir nazarla gördüğümüzde, işte asıl o zaman gerçekten seyre değer bir dünya görüyoruz…

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!