Merhaba değerli arkadaşlar. Bugün sizlerle beraber rüzgârın aşılayıcı özelliğini ve bu özelliği asırlar öncesinden bildiren kutsal kitabımız Kuran’ımızın ilgili ayeti üzerine konuşacağız.
…
Kuran bizlere Hicr suresinin 22. ayet-i kerimesiyle şu haberi vermektedir: “Biz rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik.”
Evet Kur’an’ımızın bizlere haber verdiğine göre rüzgârlar aşılayıcı bir özelliğe sahiptirler.
Peki rüzgârların aşılayıcı özelliği nedir ve ne işe yarar? Bunun hakkında bilim adamları ne demektedir? Şimdi bunu öğrenelim:
Bütün bitkilerin çiçeklerinde, erkek ve dişi çifti bulunmakta ve erkeğin dişiyi aşılamasıyla meyveler meydana gelmektedir. Bu aşılama ise rüzgârlar ile olmaktadır. Allah (celle celalühü), pek çok bitkinin polenlerini, çiçek tozlarını hafif bir esintide bile uçabilecek şekilde yaratmıştır. Yeryüzündeki bitki türlerine ait polenler, çiçek tozları ve tohumlar, bu rüzgârlar vasıtasıyla birinden diğerine taşınmaktadır. Böylece bitkilerin aşılanarak çoğalmaları ve nesillerinin devamı sağlanmaktadır. Yani rüzgârların aşılayıcı özelliği ile bitkiler üremekte ve çoğalmaktadır.
…
Ayrıca rüzgârlar, bitkileri aşıladığı gibi yağmurun yağabilmesi için yağmur bulutlarını da aşılamaktadır. Yakın bir zamana kadar rüzgâr ile yağmur arasındaki tek ilişkinin rüzgârın yağmur bulutlarını sürükleyip götürmesinden ibaret olduğu zannedilirdi. Ama rüzgâr ile yağmur arasındaki ilişki o kadar değilmiş.
Peki rüzgâr ile yağmur arasında nasıl bir bağlantı varmış?
Denizlerin ve diğer suların üzerinde köpüklenme nedeniyle “aerosol” adlı hava kabarcıkları oluşur. Bunlar rüzgârların karadan sürüklediği tozlarla karışarak atmosferin üst katmanlarına doğru havalanır. Rüzgârların yükselttiği bu parçacıklar su buharı ile birleşir ve su buharı tanecikleri bu parçacıkların etrafında yoğunlaşır. Bu parçacıklar olmazsa su buharı, yağmur damlası olarak yoğunlaşamaz. İşte rüzgârların havada serbest şekilde bulunan su buharını, taşıdıkları bu parçacıklarla aşılamaları ile bulutlar oluşmaktadır.
Peki bütün bu belli kanunlara bağlı ve çok faydaları olan olayların kendi kendine olmaları mümkün müdür?
Bütün bunların kendi kendine olması için ya rüzgârın aklı olması lazımdır. Ancak rüzgârın akıllı olduğunu kimse iddia edemez. Ya da bütün bu olayları belli kanunlara bağlayan ve rüzgârı bu kanunlara göre çalıştıran Allah’tır.
Akılsız, şuursuz, hatta cansız varlıkları belli işler için çalıştıran Allah, hava olaylarını yaratır, rüzgârı farklı yönlere estirir ve eserken de ona taşıttığı parçacıklarla bulutları aşılatır.
Böylece yağmur yağdırır, yeryüzüne hayat verir, yemeye doyamadığımız meyveleri, sebzeleri yaratır.
…
Evet bu işlerin kendi kendine, tesadüfen olduğunu hiçbir akıl sahibi iddia edemez. O halde geriye mantıklı olan ikinci ihtimal kalır ki, bunları Allah yaratır.
İşte Rabbimiz Allah, rüzgârların bitkileri ve yağmur bulutlarını aşıladığının hiç bilinmediği zamanlarda Yüce Kitabımız Kuran’da bizlere bu gerçeği haber vermiştir: “Biz rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik.”
Demekki bu kitap, ilmi ve kudreti her şeyi kuşatan, rüzgârları çalıştıran Rabbimizin kitabıdır.
Evet, rüzgârı kim yaratmış ve ona kim aşılama görevini kim vermişse, bu haberin geçtiği kitap da onun kitabıdır. Bu kitaptaki her söz de O’nun sözüdür. İşte bizim, hem dünyaya hem de ahirete ait bilmediğimiz nice şeyleri haber veren böyle mucize bir kitabımız var.
Bir dahaki yazımızda görüşmek üzere hoşça kalın...
Sesini Yükselt!
Haydi sen de bu konuda düşünceni yaz. Rüzgarlar hakkında bunları biliyor muydun?
Yorum yapabilmek için giriş yapınız