Merhaba arkadaşlar,
Tatil, bayram derken zaman nasıl da çabucak geçiyor değil mi! Aslında geçen zaman değil ömrümüz. İnsanların en büyük merakı bu geçen ömrümüzü uzatmak, hatta ölümsüzlük…
İnsanın içine ebedi yaşama duygusunu bizi çok seven, bizi yaratan Rabbimiz Allah koyuyor. Evet bu duyguyu her an hissederiz, sevdiğimiz bir şeyin bile bitmesini, tükenmesini, ayrılığı hiç istemeyiz. Bunun kaynağı bu duygumuzdur. Fakat başka bir gerçek daha var bu ebedi yaşama, hiç ölmeme duygumuzun karşılığı bu dünyada yok, ahirette var. Rabbimiz Allah (celle celalühü), bizlere ahirette ebedi hayat verecek. Kur’an’da pek çok ayetinde ve Peygamberimiz Hz. Muhammed bunu bizlere müjde veriyor.
Şöyle aklınıza gelebilir, “Madem dünyada ebedi değiliz, kalbimizde neden bu duygu var?”
Şöyle düşünebiliriz: Bizler dünyada ahiret için yaşıyoruz, oradaki hayatımıza hazırlanıyoruz, burada orası için çalışıyoruz, kendimizi geliştiriyoruz… İşte ebedi yaşama duygumuz olmasaydı, ölümsüzlüğü isteyemez, ahiret ve cennet için çalışmazdık.
Tıpkı mesela doktor olmak isteyen bir insan gibi düşünebiliriz bunu: bu duygusu olmasa, ilk okul, lise, üniversite okuyup kendini geliştirmez, bu mesleği öğrenmek için çabalamazdı değil mi?
İşte bizlerin de dünyada her yaptığımızın ahirette bir karşılığı var. Peygamberimiz Hz. Muhammed (aleyhisselam), bizlere ahirette ebedi hayatı ve mutluluğu kazanabilmemiz için rehberlik yapıyor… Onun sözlerini dinlersek dünyada da ahirette de mutlu oluruz.
Evet arkadaşlar, madem zaman hızla geçiyor, ne yapmalıyız?
Zamanla değil kendimizle uğraşmalıyız. Kendimize faydalı olmak için de elimize, başta Kur’an ve Peygamberimizin hadisleri olmak üzere, güzel ve faydalı kitapları almalı ve sürekli okumalıyız, anlamalı ve öğrendiklerimizi yaşamalıyız.
Zaten Arkadaş Dergimizi de sizlere böyle faydalı olabilmek için hazırlıyoruz.
Bu sayımız için de pek çok kişinin emeği ve katkısı oldu, hepsine çok teşekkür ediyoruz.
Haydi hayırlı tatiller!..
Allah’a emanet olun.
— Aslınur Bahar