Kaptan Kaftanbıyık / Patasandal

Öyküler Hobi / Eğlence

BU NASIL SANDAL?

Köfte gezegeninde gözü de doyan Mert, “O kadar çok yedik ki; gezegeni bitireceğiz zannettim.” demiş şakacı Mert.

“Yavrum, sanki keyfimizden yemişiz gibi konuşuyorsun. Hayatımda ilk kez canımı kurtarmak için köfte yedim.” demiş Kaftanbıyık.

“Siz onu bunu bırakın da fokurdayan sıcak ketçap selinden nasıl kurtulacağız onu düşünün.” demiş Ankara Kedisi.

Hayri, aklına gelen parlak fikri söyleyemeden edememiş; “Patateslerden sandal yapalım!”

“Ama nasıl?” diye sormuş Kaftanbıyık.

“Soğan halkalarını ip gibi kullanabiliriz Kaptanım Kaftanım.”

“Hay aklınla bin yaşa. Neden bunu akıl edemedik daha önce.”

Tüm mürettebat hızla sandalı yapıp sıcak ketçabın gelmesini beklemişler. Nehir misali akan ketçap, sandalı hızla ileriye götürmeye başlamış.

Turşu sarkıtlarından geçerken, damlayan tuzlu sular mürettebata zor anlar yaşatmış.

Aniden “Patasandal!” diye haykırmış Hayri.

“Oğlum ne söylüyorsun. Felâketin ortasındayız zaten…” diye azarlamış Kaftanbıyık.

“Yaptığımız sandalın adı diyorum Kaptan’ım, patasandal olsun.”

“Şu sandal bizi kurtarsın da en güzel isim neyse beraber karar veririz arkadaşlar.”

Sonunda Patasandal, onları gezegenin bilinmeyen diğer tarafına ulaştırmış sağ salim. Burası çorak bir bölgeymiş. Yer, sandviç ekmeğini andırıyormuş.

Şakacı Mert; “Peki, gemiye nasıl ulaşabiliriz?” diye düşünmüş o an.

Peki gemiye dönüş yolunda neler yaşamışlar?.. Onu da gelecek sayımızda görelim…

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!