Kaptan Kaftanbıyık / Çikolata Gezegeni

Kaptan Kaftanbıyık ve mürettebatının endişeli bekleyişi sürerken, Meraklı Mert kocaman bir nara atmış.

“Çok zor durumda kaldık arkadaşlar. Ayaklarım çok ama çok ısındı. Allah’ım yandım galiba!”

O esnada, yukarıdan kendilerine salınan bir ip görmüşler. Hep bir ağızdan “Golden Kardeş!” diye haykırmış tüm mürettebat.

“Sapsarı tüylerinle güneş gibi doğdun üstümüze, adamsın adam!” demiş Kaptan Kaftanbıyık.

Golden Kardeş, “Bana değil Allah’a teşekkür edin. Burada olduğunuzu aklıma getirdi de yetiştim…” dedi.

Derken selametle gezegenden ayrılmış tüm mürettebat. Kurtardığı için Allah’a şükürler etmişler. Golden kardeşe de hediye olarak yanlarına aldıkları Kayseri pastırmasından da bolca ikram etmişler.

Uzay Gemileri ile uzayın bilinmez taraflarına doğru ilerlerken ileride sütten şelalelerin olduğu gezegene rastlamışlar.

Gezegenenin çevresinde bitter çikolata parçacıklarının olduğu meteor parçacıklarını fark etmişler.

Kaptan Kaftanbıyık;

“Arkadaşlar, bunlar kayısı meteorları gibi yumuşak parçalara benzemiyorlar. Oldukça sert ve tehlikeli görünüyorlar.

Meraklı Mert, “Kaptanım, lazer savunma sistemimizi devreye sokmanın zamanı geldi de geçiyor bile.”

Kaptan Kaftanbıyık, “Hay aklınla bir yaşa. Bunu neden daha önce akıl edemedik. İstişarede hayat vardır diye boşuna dememişler.”

Lazer savunma sistemi öyle güçlüydü ki bırakın meteorları, gezegeni bile parçalamaya başlamıştı. 

“Arkadaşlar, resmen gezegeni deldik! Güzelim çikolatalı gezegen halkalı şekere döndü!..” demiş Kaptan Kaftanbıyık.

Mürettebat, gezegenin içinden mi geçecek yoksa içlerindeki merak duygusu onları araştırmaya mı itecek? Hepsi ve daha fazlası bir sonraki sayımızda...

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!