Arı Bal Yapmaktan Sıkılır mı?

Fotoğraf

Sevgili arkadaşlar, sabahları ekmeğinizin üzerine sürdüğümüz lezzetli balı kim üretiyor, bilmeyeniniz yoktur tabi ki; arılar. Peki, bu minicik arıların bal üretmek için doğdukları andan ölene kadar çalışan özverili ve akıllı canlılar olduklarını biliyor muydunuz?

Arılar kovanlarda yaşıyorlar. Kovanda bir kraliçe, birkaç yüz erkek ve hepsi dişi olan binlerce işçi arı var. Bazı kovanlardaki arıların sayısı 80.000’i buluyor. Kovandaki tüm faaliyetleri işçi arılar yapıyor. Peteklerin yapımı, kovanın temizliği ve korunması, kraliçenin ve erkek arıların beslenmeleri, arı larvalarının beslenmesi ve bakımı, yavruların büyüyeceği odaların inşa edilmesi, bu odaların temizlenmesi, kovan içi ısısı ve neminin ayarlanması, nektar, çiçek tozu, su ve reçinenin toplanması… Bütün bu işleri yapmak için işçi arılar sürekli çalışıyorlar.

Arılar petekleri barınmak, yiyecek biriktirmek ve yumurtalarını büyütmek için inşa ediyorlar. Petekler düzgün altıgen şekillerde ve balmumundan yapılıyor. Bir arı, insanların bile yapamayacağı bu petekleri adeta bir usta gibi yapıyor.

Şimdi elinize boş bir kâğıt alın. Bu kâğıdın bir ucundan siz, diğer bir ucundan da birkaç arkadaşınız altıgenler çizmeye başlayın. Kâğıdın tam ortasına geldiğinizde, aralarda hiçbir boşluk bırakmadan düzgün bir petek oluşturmayı başarabilir misiniz? Olmadı değil mi?

Bunu hiç kimse; hatta öğretmenleriniz, anneniz, babanız bile yapamaz. Çünkü bunun için bazı aletler kullanarak zor bir hesaplama yapmak gerekiyor. Ama minicik arı, yumurtadan çıkalı daha 12 gün olmuşken düzgün bir petek yapabiliyor. Hem de hiçbir alet kullanmadan! Arıların hepsi bir uçtan başlayarak altıgen petekler yapıyor ve sonra ortada buluşuyorlar. Bir peteğe dikkatle bakın, en ortadaki dahil altıgenlerin hepsi aynı büyüklükte.

Arılar yiyecek bulmak için bazen çok uzaklara giderek geniş alanları tarıyorlar. Arı yeni bir besin kaynağı bulduğunda, diğer arkadaşlarına haber vermek için hemen kovana dönüyor. Az bir süre sonra diğer arkadaşlarıyla birlikte besin kaynağının etrafında uçmaya başlıyorlar.

Arılar sağırdır ve bu yüzden birbirleriyle sesli bir iletişim kuramıyorlar. Peki, bir arı yiyecek kaynağının yerini arkadaşlarına nasıl anlatıyor sizce? Üstelik de hiç yanılmadan, çiçeğin tam olarak bulunduğu yeri nasıl haber veriyor?

Bunu araştıran bilim adamları çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Arılar tarif etmek istedikleri yeri dans ederek birbirlerine anlatıyorlardı. İşte yiyecek kaynağının bulunabilmesi için kaynağın kovana uzaklığı, doğrultusu, zenginliği gibi gerekli olabilecek her bilgi bu dansta gizli.

Arılar bu danslarını karanlık bir kovanda, peteklerin üzerinde yapıyorlar. Yani arılar çevrelerinde toplanan diğer arılara, gerekli tüm bu bilgileri karanlıkta veriyorlar. Peteklerin üzerinde yaptıkları bu dans, karanlık olmasına rağmen diğer arılar tarafından doğru olarak algılanıyor ve hemen tarif edilen yerden bal özü almak için uçuyorlar.

Arılar kendi ihtiyaçlarından çok fazla bal yapıyor, bizim için sürekli bal üretiyorlar. Hiçbir gün de, “çok sıkıldım, ben bugün bal yapmayacağım” ya da “bugün de ayran yapayım, değişiklik olsun” demiyorlar. Çünkü Rabbimiz onlara hangi duygular gerekiyorsa onları veriyor. Diğer tüm davranışları gibi bal yapmalarını sağlayacak şekilde yaratıp, yapacaklarını ilham ediyor. Kur’an’da bu durum şöyle haber veriliyor:

“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uç. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi, 68-69)

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!