SICAK! SICAK! SICAK! Hava çok sıcak! Serinlemek için ne yapmalı? Kocaman bir bardak soğuk limonata mı içmeli? Ya da, kaymaklı dondurma külahının içine mi düşmeli? En iyisi evden hiç çıkmamak. Bütün pencereleri açıp “Allah’ım ne olur serin bir rüzgâr estir” diye dua etmeli belki de. Aslında serin gölgelikli bir ağaç altında yatmayı tercih ederim. Elbette, aynı anda hem limonata içmek, hem de dondurma yemek mümkünse en güzeli...
…
Sıcak havalarda, etrafınıza bakın, hiç kedi göremezsiniz. Çünkü kediler, soğuk kış günlerinde nasıl en sıcak köşeleri buluyorlarsa, ortalığın cayır cayır yandığı yaz öğleleri de, en serin ve en gölgeli kuytuları bulup, oracığa postu sererler.
Peki öteki hayvanlar? Sıcak, sımsıcak zamanlarda ne yaparlar biliyor musunuz?
Özellikle çöllerde yaşayan bazı hayvanlar, sadece geceleri yuvalarından dışarıya çıkarlar. Çünkü çöl geceleri serin olur. Fakat, her hayvan geceleri avlanamaz. Gece şartlarına uygun yaratılmamışlardır. Karınlarını doyurmak için gündüzleri dolaşmaları gerekir.
Güney Afrika’nın uçsuz bucaksız sahralarında yaşayan yer sincapları, kocaman kuyruklarını kaldırıp kıvırarak, kendilerine çok güzel bir gölgelik yaparlar. Tabii güvenli bir ağaç gölgesi bulana kadar…
Sahralarda çok az ağaç bulunur. Bulunanlar da genellikle cılız ve ince ağaçlardır. Elbette bu ağaçların gölgeleri de kendileri gibi ince ve dar olur. Ama tavşanlar, vücutlarını iyice gererek, bu ince gölgeliklerden faydalanabilirler.
Afrika deve kuşları, yumurtalarının kızgın güneş altında omlet olmaması için, o kocaman kanatlarını açıp gölge yaparlar.
Pek çok hayvan, sıcaklarla birlikte tüy döker. Bu bizim kışın giydiğimiz kalın elbiselerimizi dolaba kaldırıp, ince ve açık renk kıyafetler giymemiz gibidir.
Mesela tüyleri dökülen fil fokları, bütün yazı sahilde güneşlenerek geçirirler. Ancak derilerinin güneşten kavrulmaması için, sık sık üzerlerine ıslak kum atarlar.
Gergedanlar ise çamura yatarlar. Islak çamur bütün vücutlarını kaplar. Çamurdaki su buharlaşırken, onların da derileri serinler.
Fillerin kocaman kulakları serinlemek için çok işe yarar. Filler birer yelpaze gibi salladıkları kulaklarıyla kendilerine rüzgâr yaparlar. Ancak iş bununla bitmez. Fillerin kulaklarında pek çok ince kılcal damar vardır. Kan bu damarlarda dolaşırken, ısı havaya karışır. Böylece vücut ısıları düşer. Fillerin serinlemek için başvurdukları bir yöntem de, hortumlarıyla birbirlerine su püskürtmektir. Sanırım en eğlenceli olanı da bu! Özellikle yavru filler için!
Dağ keçileri şanslıdır. Havalar ısındıkça dağların tepelerine doğru çıkarlar ve daha erimemiş olan kar yığınlarının üzerine yatarlar. Bu, bir dondurma külahının içinde yuvarlanmak gibi bir şey olmalı!
Ayılara gelince… Evet bir miktar tüy dökerler ama postları hâlâ daha çok kalındır. Bulabildikleri en yüksek ağacın, çıkabildikleri en yüksek dalına çıkarlar ve esecek en küçük bir rüzgârı bile yakalamaya çalışırlar.
Evet arkadaşlar, gördüğünüz gibi hayvanlar âleminde herkese bir kolaylık var. Belki, bir bardak soğuk limonata içemiyor, kocaman bir külah dondurmanın tadını bilmiyorlar ama hiç şikâyet etmeden, sıcakta ve soğukta mutlu mesut yaşıyorlar.
Sesini Yükselt!
Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.
Yorum yapabilmek için giriş yapınız