Ayşe ve Burak tatilde gittikleri orman köyünde çok mutlu olmuşlardı. Burak orada tanıştığı arkadaşlarıyla oyunlar oynamış, ormanın ortasındaki küçük gölde balık tutmuş ve tabiatla iç içe çok güzel zaman geçirmişti.
Şimdi ise biraz da yol yorgunluğunu atmak için balkonda oturup dışarıyı seyrediyorlardı. Anneleri de bavulları yerleştirdikten sonra, onlara güzel yemekler yapacağını söyleyip mutfağa gitmişti…
Birden balkon demirine sürpriz bir misafir geldi. Nereden geldiğini görmedikleri bir güvercin hemen yakınlarına konuvermişti.
Ayşe ve Burak çok şaşırdılar, tüyleri ipek gibi yumuşak görünüyordu, ışık vurdukça değişik renklerle parlıyordu.
Ayşe, Burak’a “sakin ol, güvercini ürkütmeyelim” dedi. Yavaşça içeri gidip annesine haber verdi. Annesi geldiğinde ise daha da şaşırdılar. Güvercin annesinin koluna konuverdi.
Ayşe, “anne belki susamıştır” diyerek su getirdi. Güvercin gerçekten de çok susamıştı, kana kana su içti. Güvercin emin ellerde olduğunun farkındaydı, hiç korkmuyordu.
Ayşe, güvercinin ayağındaki halkayı farketti, burada bir telefon numarası yazılıydı. Annesi hemen bu numarayı aradı. Telefona bakan kişi, onun posta güvercini olduğunu, Ankara’dan uçurduklarını ve İstanbul’a gittiğini söyledi; ve yorulmuş olduğu için Adapazarı’nda konaklamak istemiş olabileceğini; ona mısır, buğday gibi yiyebileceği şeyler varsa verebileceklerini, sabaha kadar dinlenip tekrar yoluna devam edeceğini anlattı…
Annesi Ayşe’ye mutfaktan mısır getirmesini söyledi. Güvercin mısırı da iştahla yedi.
Burak ve Ayşe hem çok mutlu olmuşlar, hem de şaşırmışlardı.
Anneleri, “çocuklar bu posta güvercinleri, eskiden haberleşmek için kullanılırdı” dedi ve telefonunu alıp onlarla ilgili bilgiler buldu. Posta güvercinleri özel olarak eğitilirlermiş. Diğer güvercinlere göre daha iri ve güçlü yaratılırlarmış. Saatte 60-80 km hızla uçabilirlermiş” dedi.
Burak, “peki anne, gidecekleri yeri nasıl biliyorlar?” diye sordu.
Annesi, Allah her canlıyı farklı özelliklerle ve yeteneklerle yaratır. Bir canlıyı ne için yaratmışsa, ona uygun yetenekler verir. Bu güvercinler de hem çok uzak mesafelere uçabilecek güçte, hem de yönlerini bulabilecek yetenekle yaratılır… Rabbimiz dünya ve içinekileri bizim hayatımıza yardım edecek şekilde yaratır. Biz insanlar da Allah’ın bize verdiği akıl ve yeteneklerle bu canlıları kendi ihtiyaçlarımız için kullanırız. Öyle değil mi, bu güvercine insanların sözünü dinlemesini Allah’tan başka kim öğretebilir!.. Diğer canlıları da düşünün, normalde insanlara itaat etmeleri için bir sebep yoktur; Allah (celle celalühü) her şeyi bizim için çalıştırır. Bizler de her türlü nimeti için, bizleri seven Allah’a teşekkür eder, şükrederiz…
…
Onlar konuşurken babaları da işten geldi. O da hayret etti ve çok mutlu oldu. O akşam özel bir misafirleri olmuştu…
Burak’ın heyecandan gözlerine uyku girmiyordu… Sabah erkenden balkona koştu ama güvercin gitmişti.
Posta güvercinini misafir etmenin mutluluğunu yaşamış olmak onlar için benzersiz bir hatıra olmuştu. Üstelik onlar hakkında çok şey de öğrenmişlerdi.
Sesini Yükselt!
Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.
Yorum yapabilmek için giriş yapınız