Akıl mı, Cennet mi?

Allah bizi sonsuz şefkat ve merhametiyle sever. Bizi bu dünyada kısa bir süre misafir eder ve ebedi mutluluk yerine davet eder. Dünya sonrası için cenneti müjde verir.

İstersen şimdi sana bir öykü anlatayım. Sürprizli ve güzel bir öykü...

…

Bir gün bir hoca sohbet sırasında tebessüm ederek sormuş karşısındaki gence:

“Akıl mı istersin, yoksa cenneti mi?” demiş.

O genç düşünmüş, bir an sonsuz mutluluk diyarı olan cenneti hayal etmiş ve hemen cevabını vermiş:

“Cenneti isterim elbette” demiş.

Fakat hoca ona tekrar sormuş:

“Ama iyi düşün, cenneti istedin tamam. Fakat akıl olmadan cennette ne yapacaksın?”

Genç duraklamış ve hiç beklemediği böyle bir soruya şaşırmış, cevaplamadan hocaya bakmış. 

Hoca, genci şaşırtan ama sevindiren şu cevabı vermiş:

“Bak görüyor musun, akıl olmayınca cennet bile bir işe yaramıyor. Oysa Allah, sana bu dünyada bile cennetten daha üstün bir akıl nimeti vermiş. 

Eğer sen cenneti istersen ve o yolda çalışırsan Allah sana cenneti de elbette verir...”

…

“İşte onların ödülleri, Rablerinden bir bağışlanma ile altlarından ırmaklar akan Cennetlerdir ki orada ebediyen kalırlar. Çalışanlar için ne güzel bir ödül!” (Âl-i İmran Suresi, 136)