"Fırın İçinde Kürek"

Sağlık Bilim Genel Kültür

Dilimizdeki tat tomurcukları, yediğimiz yiyeceklerden gelen moleküllerle bağlanıyor. Bizim “tadını almak” dediğimiz şey, beynimize iletilen bu uyaranları algılayış şeklimiz aslında.

Yediğimiz şeyin görünüşünü, dokusunu, kokusunu ve rengini birleştirerek bir algı elde ediyoruz. Beynimiz yiyeceklerin temel tat özelliklerini çıkarmak için bütün bu bilgileri birleştirecek yetenekte yaratılıyor. Bunlardan biri bile değişse algıladığımız tat değişirdi.

 

Bu işlem öyle hızlı ki, biz tat hücrelerimizin değiştiğinin farkına bile varmıyoruz. Bu yeni tat hücreleri yediğimiz yiyeceklerin tadına bakıp da aklında tutuyor ya da eski hücrelerin sahip olduğu bilgilerle kendini donatıyor diyebilir miyiz? Bu iddia çok saçma olur elbette. Yediğimiz yiyeceklerin tadını hatırlayışımız, o kendini bile bilmeyen hücrelerin işi olabilir mi? Zaten biraz düşünen insan bu harika işleri, akılsız ve bir şey bilemez o hücrelere vermez; kendi kendine de olamaz… Her şeye ilmiyle bir ölçü belirlediğini bildiren Allah’a verir. 

Siz öğretmeninizin verdiği bir ödevi birkaç arkadaş aranızda anlaşıp, ortaklaşa çalışarak yapabilirsiniz. Çünkü akıllı ve şuurlusunuz. Ama burada tat ve koku alma organları ve duyuları arasındaki bu iş birliğini, akıl ve bilinci olmayan milyarlarca hücrenin kendi çabalarıyla yaptığı söylenebilir mi? Bu hücreleri kusursuz bir uyum içinde çalıştıran ve hizmetimize vererek bize harika lezzetler tattıran Allah’tır; bu şekilde bizi sevdiğini ve bize değer verdiğini gösterir.

Yorum Ekle

Ya tat alamasaydık hayat nasıl olurdu?

Demek ki, bizi seven Rabbimiz, bize hem ihtiyacımızı karşılayalım hem de yerken zen zevk alalım diye tat alma duyusu da veriyor? Haydi sen de bu konuda düşüncelerini yaz ve paylaş.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!