Elimizde Eşya, Atınca Canavar!

Evet Arkadaşlar! Kullandığımız eşyalarımız bize hayatı kolaylaştırıyor. Pek çok işimizi onlarla görüyoruz. Ayakkabılarımızı giyerek rahatça, ayağımıza taşlar batmadan yürüyoruz. Cam ya da pet şişelerden suyumuzu temiz olarak taşıyor ve  içiyoruz. Pillerle oyuncaklarımız, kumandamız ve daha pek çok eşyamız çalışıyor. Karton kutular eşyalarımızı sağlam olarak taşımamızı sağlıyor. Ve evlerimizi inşa ettiğimiz beton, demir, tuğla vb… 

Ve tüm bunlar gibi kullandığımız şeyleri işimiz bitince ya da eskiyince ne yapıyoruz?

Pek çok insan bunları çöpe veya çevrede bir yerlere atıyor. Fakat bunlar böyle atıla atıla yok oluyor mu?.. 

Düşünsenize, eskidi, bozuldu, işi bitti diye attığımız eşyaları, ambalajları vb, evimizin bir kenarına bıraksak, kısa süre sonra evimiz yaşanmaz hale gelir. 

İşte Dünya da hepimizin büyük evi. Ve medya ile sürekli, alış verişe, tüketmeye, eskiyeni atıp yenisini almaya teşvik edilen insanlar, büyük evimiz olan dünyaya sürekli bir şeyler atıyorlar. Bu atılanlar ise dünyamızı yok eden canavarlara dönüşüyorlar.

Bizler tek evimiz olan, üstelik Allah’ın en güzel şekilde yaratıp bize “emanet ettiği” evimizi kirletenlerden olmamalıyız. Dünyamızı yok etmeye çalışan canavarları besleyenlerden olmamalıyız.

Dünya bize emanet; onu korumaya mecburuz. 

Peki ne yapmalıyız?

Artık atmaya mecbur kaldığımız her şeyi, mutlaka “geri dönüşüm kutularına” atmalıyız. Bulunduğumuz yerde geri dönüşüm kutuları yoksa, yetkililerden uygun yerlere koymalarını istemeliyiz.