Para Vermeden Isınmak / Cüneyd Suavi'den Bilmeceler

Resimleyen: Osman Suroğlu

Bulmacalar

Dışarıda kar yağarken pencereye yanaşarak onu seyretmekten hepimiz hoşlanırız. Ama odanın sıcak olması şartıyla…

Eğer yaşadığımız ev kaloriferli veya kombili ise, sobaya ikide bir de odun veya kömür atmaktan kurtuluruz. Ama buna karşılık, aile büyüklerimiz daha fazla ücret ödemek zorunda kalırlar.

Şimdi sizlere kolay bir bilmece sormak niyetindeyim. Zaten daha öncesinden buna benzer bir bilmece sormuştum size. Bu bakımdan cevabını hemen bulacaksınız.

Evet! Bilmecem geliyor, üstelik de çok kısa:

ÖYLE BİR SOBA OLSUN Kİ, İÇİNE ODUN VEYA KÖMÜR ATMASAK DA, HİÇ PARA ÖDEMEDEN ISINALIM?

 

 

BİLMECEMİZİN CEVABI

Harika bir soba ile hiç para vermeden ısınmamız mümkün müdür?

Evet. O soba da elbette ki Güneş’imizdir.

Merhametli Rabbimiz, dünyanın hemen yanına koymuş olduğu sobayla bizleri bütün yıl boyunca ısıtıyor.

Bunun için bizden para da istemiyor. Eğer Allah o sobamızı söndürseydi, yani güneşimiz durup dururken kararsaydı; birkaç saniye içinde buzluktaki tavuk gibi takır takır donardık. Şaka falan yapmıyorum, gerçekler böyle. Çünkü güneşten uzak olan bölgelerde, yani uzay boşluğunda hava sıcaklığı -273 derecedir. Bilirsiniz havalar birazcık soğusa; mesela -3 veya -4 olsa bile, hemen titremeye başlar, üstümüze 3-4 kat elbise giyeriz. Bir de uzaydaki o müthiş soğuğu düşünün. Ve Allah’ın bize verdiği güneş sobasının kıymetini anlayın.

Isınırken Bir Ücret Veriyoruz. Peki Ya Güneş İçin Fatura Ödeseydik?

Allah bu nimeti için bizden ücret isteseydi bunu mecburen öderdik. Fakat, Rabbimiz hiçbir şeye muhtaç değil, bizden sadece bu nimeti Ondan bilmemizi istiyor. Yani Allah’a teşekkür ettiğimizde, nimetlerin fiyatını ödemiş kabul ediyor. 

Bazı kardeşlerim ‘fısıltıyla’ konuşarak: 

“Keşke kış mevsiminde de yaz ayları gibi ısınsaydık!” diyebilirler.

Ama belki o zaman, o güneş lambasının değerini tam olarak bilemez, bu yüzden de Rabbimize şükür etmeyi akıl edemezdik.

Ya Havalar Hep Sıcak Olsaydı!..

Hava kış mevsiminde de sıcak olsaydı, o zaman kar yağmazdı. Ne ‘kartopu’ denilen bir oyun olurdu, ne de kardan adamlar. Kızak kaymak da her halde tarihe karışırdı.

Sorduğum bu bilmeceyi çok kolay bildiğinizden eminim. Çünkü artık sadece bakmakla yetinmeyerek, baktığınız şeyi görüyorsunuz. Şunu çok iyi bilin ki ‘bakmak’ ve ‘görmek’ aynı şey değildir. Birçok insan etrafına sadece bakar. Bakar ama onlardaki güzelliği göremez.

Onlar için bir çiçek, renkli ve güzel kokulu basit bir ottur.

Yıldızlar da ışıklı birer nokta.

Fakat ‘gören’ kişilerin durumu çok farklıdır. Onlar basit bir çiçeğe baksalar bile, o çiçekteki sanatın cennet kadar kusursuz olduğunu görür ve sonunda Allah’ın büyüklüğünü anlayarak şükrederler.

Çok şükür ki siz de onlardan birisiniz.

Yorum Ekle

Haydi arkadaşlar!

Bilmeceler sorulmak ister… İşte sana arkadaşlarına soracağın bir bilmece. Aldığın cevapları barkodla bağlanıp siteye de yükle… Bakalım kaç kişi cevabı bilecek!..

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!