Dost Yunuslar

Sevimli yunusları sanırım hepiniz tanıyorsunuzdur arkadaşlar. Onlar çok cana yakın, insanlarla dost olabilen, gülen bir yüz ile yaratılan canlılar. Allah onları çok uysal ve sevimli yaratmış. Bu özellikleri de yüzlerinden hemen anlaşılıyor.

Yunuslar, gruplar halinde yaşayan sosyal canlılar ve birbirlerine bağlılar. Gruplar halinde avlanıyor, birlikte oyun oynuyor ve birbirlerine yardım ediyorlar.

Yunusların, birbirleriyle ve insanlarla duygusal bağlar kurma yetenekleri var. İnsanlara olan yakınlıkları ve duygusal tepkileri, insanlarla olan etkileşimlerinde görülebiliyor.

Yunusların solunumları insanlara benziyor. Ancak bizden farklı olarak yunusların burun delikleri başlarının üzerinde bulunuyor. Tıpkı insanlar gibi suya dalmadan önce havayı içlerine çekiyor sonra nefeslerini tutup suya dalıyorlar. Su üstüne çıkmalarına çok az bir süre kaldığında da akciğerlerindeki havayı dışarı püskürtüyorlar. 

…

Yunuslar denizde çok güzel yüzüyor hatta gemilerle bile yarışıyorlar. Onların çok iyi birer yüzücü olmalarının en önemli nedeni pürüzsüz ve kaygan bir deri ile yaratılmaları. Bu yüzden suda kolayca kayıp gidiyorlar ve çok da hızlı yüzüyorlar. Ayrıca hızlı yüzmelerine yardımcı olacak bir burun yapısı veriliyor. Allah, yunusların burunlarını da her balıkta olduğu gibi suda hızla yüzebilecekleri özellikte yaratıyor. Yunusların bu özelliğini insanlar örnek almışlar ve gemilerin suyun içinde kalan ön kısımlarını, yunusların burunlarına benzer şekilde yapmışlar. Bu sayede gemiler daha hızlı gidebiliyorlar… 

…

Peki arkadaşlar, yunusların koku almadıklarını söylesem, ne dersiniz? İlginç değil mi? 

Ancak, yunuslara çok hassas işitme duyuları veriliyor ve böylece kilometrelerce uzaktaki sesleri bile bu işitme duyuları sayesinde çok kolay duyuyorlar. 

Ayrıca, Allah onların vücutlarında, denizaltılardaki “sonar” sistemine benzer bir özellik yaratıyor. Bu sistem sayesinde, hem yollarını, hem de yerini belirledikleri avlarını kolayca buluyorlar. 

Yunusların sonar sistemleri nasıl mı çalışıyor? 

Şöyle: Yunuslar, insan kulağının duyamayacağı sesler çıkarıyorlar. Bu sesler suda dalgalar halinde yayılıyor. Bu ses dalgaları, önlerine çıkan balık ya da kaya gibi bir engele çarptığında geri dönüyor. Sesin gidip engele çarpıp geri döndüğü süre, avın ya da engelin uzaklığını gösteriyor. İşte Yunus balığı böylece hem yolunu hem avının yerini buluyor. 

…

Allah tüm canlıları çok ilginç ve farklı farklı özelliklerde yaratıyor. Biliyorsunuzdur artık bilim adamları ve araştırma-geliştirme uzmanları yapacakları her yeni çalışma öncesi, bunun canlılardaki örneklerini araştırıyorlar. Canlılarda Allah’ın yarattığı sistem ve tasarımları örnek alarak, yeni teknolojiler geliştiriyorlar. Bu bilim dalının adı “Biyomimetik”. “Doğadaki canlılardan taklit” anlamına gelen ve özellikle son dönemlerde teknoloji dünyasında çok öne çıkan bu bilim dalı, teknolojinin ilerlemesinde insanlara önemli ufuklar açıyor.

Yazımızı Allah’ın Sözü olan Yüce Kitabımız Kur’an’dan bir ayet ile bitirelim:

“Ellerimizle (kudretimizle) yaptıklarımızdan kendileri için nice hayvanları yarattığımızı görmüyorlar mı?..” (Yasin Suresi, 71)