Vatan / Kelimelerin Dünyasına Yolculuk

Düşünce Yorum Kültür Edebiyat Felsefe Genel Kültür

Var mısınız benimle bayır aşağı kaymak yerine, boyunuzdan büyük yüklerle yokuş yukarı çıkmaya? Korkmayın hemen, amacım size eziyet etmek değil çocuklar. Bu kez kelimemizi daha iyi anlamak için tersten başlayalım istedim, o kadar.

Gece desem hemen zıt anlamını söyler gündüz dersiniz. İleri desem geri, ağlamak desem gülmek, hastalık desem sağlık, sıcak desem soğuk, varlık desem yokluk dersiniz. Peki ya “Vatan” deyip zıt anlamını sorsam ne dersiniz? 

Vatan kelimesinin sözlük anlamını söylemek, ezberlenecek şeyler listesine birini daha eklemek olur diye bu sefer zıt anlamını söyleyerek başlayayım dedim. Akşamın zıddı sabah, karanlığın zıddı aydınlıksa vatanın zıddı da gurbettir arkadaşlar.

Bilir misiniz ya da hiç duydunuz mu bilmem ama “Her şey zıddıyla kaimdir.” der büyükler. Yani her şey karşıtıyla bilinir demektir. Kuzey kutbunun hep soğuk olduğunu, buz gibi bir havada yaşamanın çok zor olduğunu duyduk ama hiç oralarda yaşamadık. Eğer altı ay gece, altı ay gündüz olan o topraklarda bir gün geçirsek dört bir yanında aynı anda türlü iklimleri yaşadığımız cennet misali olan yurdumuzun kıymetini daha iyi anlamış olurduk. 

Ya da zaman makinesi olsaydı da bizleri dedelerimizin yaşadığı zamanlara götürebilseydi, bu güzel vatanın her bir karışını düşman elinden almak için bütün cephelerde canıyla kanıyla nasıl mücadele verdiklerini görseydik belki ezbere değil bizzat yaşamış olarak vatan kelimesinin anlamını söyleyebilirdik.

Çanakkale Zaferi’nin ve İstiklal Marşı’mızın kabulünün anıldığı bir mart ayı daha gelip kapımızı çalmışken “vatan” kelimesinin anlamı üzerinde düşünelim istedik. 

Bağımsız olarak üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın bir avucu için bile belki cephelerde savaşırken kalbimiz heyecandan küt küt atmadı ama hiç değilse bizleri bu yıllara getiren değerlerimize sımsıkı sarılıp vatanımıza sahip çıkabiliriz.

Günümüzde savaş kazanmak, vatanı korumak artık topla tüfekle olmuyor arkadaşlar. Dinimizle, dilimizle, kitabımızla, bayrağımızla bizlere savaş açıyorlar. Öyleyse bizlere de ana dilimiz olan Türkçe’yi iyi kullanmak, dinimizi hakkıyla yaşamak, kitabımızı anlamak ve hak ettiği değeri vermek, bayrağımızın rengine de tarihine de saygılı olmak düşer.

Ne kadar manidar ve ne güzel bir tevafuktur ki bu sene İstiklal Marşı’mızın kabulü ve Çanakkale Zaferi’miz mübarek Ramazan ayımıza denk geliyor. Gelin çocuklar, Kuran’ımıza ve bayrağımıza sımsıkı sarılalım, bu cennet vatanımızın değerini bir kez daha gönülden hissedelim.

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!