Yastıklı Tavşan

Canlılar Âlemi Kültür Edebiyat Öyküler

Gülümser teyzem çok misafirperver. Kuzenlerim de öyle. Biz de ailece yaz tatilimizin bir kısmını onlarla birlikte geçiriyoruz.

Çok güzel bir köyde yaşıyorlar. Yemyeşil çimenleri, ağaçları olan bir köyde. Çimenlerin üzerinde bembeyaz papatyalar açıyor. Kuzenlerimle papatyalardan taçlar ve kolyeler yapıyoruz. Ağaçların dallarından meyve koparıp yiyoruz. Dalından koparıp yemek çok zevkli. Şırıl şırıl akan ırmaklarını çok seviyorum. Ama en çok hayvanlarını…

Kedi, köpek, inek, koyun, at, eşek, tavşan…

Kuzenlerimin iki tane tavşanı vardı. Ama şimdi sekiz tane olmuşlar. Altı yavruları olmuş. Çok sevindim. Çok şirinler.

Bahçede telle çevrilmiş geniş bir alanda yaşıyorlar. Tam ortada çok güzel bir tavşan evi var. Geceleri orada uyuyorlar.

Anne tavşan yavrularına çok güzel bakıyor. Yavrularını doğurmadan önce saman ve tüylerden onlara yumuşacık bir yer yapmış. Saman toplamış ve kendi tüylerinden koymuş.

Kendi tüylerinden koyduğunu duyunca çok şaşırdım. Hatta inanamadım. Teyzeme sordum. Teyzem, “annelik böyle bir şeydir işte, yavruları daha rahat yerde yatabilsin diye yapıyor” dedi gülümseyerek. Çok duygulandım. Babam da “yaratılan her hayvana hayatlarını sürdürebilecek ve yavrularına bakabilecek yetenek verilmiştir” dedi. Yeni şeyler öğrendiğim için mutlu oldum.

Sonra tavşanları mutlulukla izlemeye başladım. Yavruların hep birlikte annelerinden süt emmelerini görseydiniz siz de çok mutlu olurdunuz.

Anne tavşan kendi ihtiyacını gidermek için yavrularının yanından ayrılırken onları saklıyor, yanlarına gidince üzerlerini açıyor. Bunu yavrularını korumak için yapıyormuş. Korunaklı bir yerde yaşamasına rağmen bunu yapmaya devam ediyor.

Evcil olmayan tavşanlar da yavrularının yanından ayrılırken onların üzerini toprakla örtüyor, yanlarına gelince açıyormuş. Ne kadar da ilginç.

Anne tavşanın adını Yastıklı Tavşan koydum. Ona bu şekilde seslenince bana bakıyor. Önüne yeşillik koyuyorum, hemen yemeye başlıyor.

Ama sonra üzücü bir şey oldu. Yavru tavşanlardan biri hastalandı. Çok telaşlandım. Onu veterinere götürdük. Çok şükür önemli bir şeyi yokmuş. İyi beslenememiş. Veteriner yapmamız gerekenleri bize anlattı. İçimiz rahatladı ve döndük.

Ancak gelince daha ilginç bir şeyle karşılaştım. Bu sefer de anne tavşanda bir gariplik vardı. Tavşanların hepsinin hastalanacağından korktum.

Teyzem deneyimli. Korkacak bir şey olmadığını söyledi. Yavrusunu yanından aldığımız için üzülmüş, küsmüş anne tavşan. Yavrusunu yanına koyunca az önceki hasta görünümlü halinden eser kalmadı. Hemen yavrusunu emzirmeye başladı. Arada bir de bize bakıyordu. Belki de teşekkür ediyordur, kim bilir.

Çok mutlu oldum. Anne için yavruları ne kadar önemliymiş. Gidip anneme sarıldım. Onu çok sevdiğimi söyledim. Sonra da teyzeme. Kuzenlerim de aynı şeyi yaptılar.

Köyde kaldığım süre içinde tavşanların bakımını görev edindim. Yavrular biraz büyüyünce onları sevmeye başladık. Anne tavşan önce biraz kıskandı. Ama onları besleyip severken bize güvenmeye başladı. Şimdi hepsini sevip oynayabiliyoruz, ne güzel.

Annem, köyde tatil yapmanın bana iyi geldiğini söylüyor. Mızmızlığım, öfkem geçmiş. Huzurlu bir çocuk olmuşum.

Hayvanları sevmek, onlara dokunabilmek çocukların ruhsal gelişimine katkıda bulunuyormuş. Annem öyle söylüyor. Siz de sevin, doyasıya sevin. Mutlu olun, mutlu kalın. Ama tavşanlara şarkı söylemeyi de unutmayın. Bundan çok hoşlanıyorlar.

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Yorumunu Herkesle Paylaş En Çok
Beğeni Alan Yorum En Üstte Yayınlansın.

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!