Hayvanat Bahçesine Gezi

Canlılar Âlemi Çevremiz Hobi / Eğlence Genel Kültür

Hayvanat bahçesine yapılan okul gezisi Yusuf’u oldukça heyecanlandırmıştı. Maymun, zürafa, çita, kartal, ayı, timsah gibi onlarca hayvanın hepsini canlı canlı gördü. 

Hayvanların kimi uzun, kimi kısa, kimi çok iri, kimi ufak tefek, kimi rengarenk, kimi simsiyahtı. Hepsinin kendine göre özellikleri vardı. Koçun boynuzları, aslanın dişleri, kartalın gagası, maymunun çevikliği… Hepsi ayrı ayrı becerilerle donatılmıştı. 

Ayrıca her hayvan farklı bir kıyafet giyiyordu. Mesela kuşlarda tüy, tilkide kürk, yılanda da pullu deri vardı. 

Karınlarını da farklı farklı yemeklerle doyuruyorlardı. Maymun muz yiyordu ama timsah yemiyordu. Koyunun yediği yaprağı kurt yemiyordu. Tavşan havuca bayılıyordu ama çita yüzüne bile bakmıyordu. 

Bu kadar farklı hayvana, bu kadar çeşit çeşit yemeği, kıyafeti ve silahı veren kimdi?..

Yusuf bunları düşünürken bir kükreme sesi duyuldu. Bütün sınıf kükreme sesinin olduğu yere doğru koşmaya başladı. 

Evet!.. Aslanın beslenme saati gelmişti. Ağaca asılan koca bir but parçasına aslan sıçrayarak ulaşmaya çalışıyor, ulaşamayınca da sinirlenip kükrüyordu. Bütün sınıf heyecanla onu izliyordu. 

Çocuklardan biri öğretmenine dönerek “Bu kadar çok hayvanı doyurmak, onların ihtiyaçlarını karşılamak ne kadar zor bir iştir değil mi?” diye sordu. 

Öğretmeni bu soru  üzerine “Buradaki hayvanların milyonlarca fazlası bu hayvanat bahçesinin dışında dünyanın her yerinde yaşıyor. Hepsinin kendilerine göre ayrı ayrı ihtiyaçları var, ama hepsinin de bütün o ihtiyaçları karşılanıyor. Diyelim ki buradaki hayvanların ihtiyaçlarını hayvanat bahçesinin sahibi karşılıyor. Peki, bu hayvanat bahçesinin dışında yaşayan milyarlarca hayvanın ihtiyacını kim karşılıyor?” diye sordu. Bütün sınıf birbirine bakıyor, sorunun cevabını düşünüyordu. 

Öğretmenleri sözüne devam etti: “Öncelikle buradaki hayvanların da ihtiyaçlarını karşılayan ve onlara rızık veren Allah’tır. Mesela şu ağaca asılı et bu kaplanın rızkı. Allah hayvanat bahçesindeki bir görevli vasıtasıyla kaplanın karnını doyuruyor. İşte Allah, yarattığı canlılara rızıklarını, ihtiyaçlarını veriyor. İşte bu hayvanat bahçesindeki ve dünya üzerinde yaşayan tüm hayvanların, bitkilerin, insanların rızıklarını, ihtiyaçlarını Allah yaratıyor.” 

Bu sırada Elif’in elindeki bisküviyi bir kuş alıp kaçtı. Bütün sınıf bu durumu kahkahayla izledi. Kahkahalar arasından Yusuf’un sesi duyuldu. “Bu bisküvi bu kuşun rızkıymış. Allah Elif vasıtasıyla bu kuşun karnını doyurdu” dedi. Yusuf ve sınıftaki herkes hem kendilerinin hem de dünyadaki tüm canlı varlıkların tüm ihtiyaçlarını karşılayanın Allah olduğunu çok güzel anlamışlardı. 

Yusuf ve arkadaşları hayvanat bahçesindeki gezilerinden sonra canlılara farklı bir açıdan bakmayı öğrenmişlerdi. Her hayvanın ihtiyaçlarını tek tek sayıp, bu ihtiyaçların nasıl karşılandığını heyecanla fark ettiler. Allah her şeyi ne kadar güzel ve mükemmel yapıyordu ve ne kadar merhametli ve cömertti.

Yorum Ekle

Sesini Yükselt!

Haydi sen de aklına gelen hayvanları onların özelliklerini yaz. Alttaki yerine yükle ve paylaş!..

Yorum yapabilmek için giriş yapınız
Henüz hiç yorum yapılmadı, ilk yorumu yapan sen ol!